TEDAVİ MERKEZLERİNDEKİ İLETİŞİM SORUNU

04 Nisan 2019

Hayatımızdaki vazgeçilmez gerekliliklerden bir tanesi de iletişim... Tedavilerde hastalarla etkili ve sağlıklı iletişim kurmak için, hastayı dinlemek, empati kurmak, gerçeği doğru ve uygun bir dille anlatmak, hoşgörülü, doğal ve saygılı olmak vb. öğeleri barındırır. İletişim ne kadar iyi olursa hasta ve merkez arasındaki bağda o kadar kuvvetli olur. Hastanın merkeze ve tedavi ekibine karşı güven duygusu gelişir.

Ben Sebahat,  tecrübeli bir sağlık çalışanıyım, bugüne kadar  5 defa tüp bebek (ICSI) tedavisi gördüm. Son 3 yıldır da Çip Bebek Markasının Çağrı Merkezi’nde çalışıyorum. Koek Biyoteknoloji firması  bünyesinde  tüp bebek ve aşılama tedavilerinde kullanılan ve bu tedavilere ciddi katkılar sağlayan biyoteknolojik bir ürün olan mikro akışkan sperm ayıklama çiplerinin üretimi yapılıyor. Çip Bebek yani mikroçipli tüp bebek ve mikroçipli aşılama tedavileri hakkında bizden bilgi almak isteyenlere tedaviler hakkında bilgi veriyorum. Aynı zamanda bizi arayan hasta ve hasta yakınlarının sorunlarını dinleyip neler yapabilecekleri konusunda yardımcı olmaya ve önerilerde bulunmaya çalışıyorum.

Genelde bizleri çeşitli ve yoğun tedavi süreçlerinden geçmiş olan hastalarımız arıyor. Hastalarımızla görüşmelerimizde onlar hem bilgi almak istiyorlar, hem de görmüş oldukları tedavilerle ilgili yaşadıkları olumlu-olumsuz olaylardan ve sorunlardan bahsediyorlar. Hastalarımızın en çok şikayet ve serzenişte bulundukları konulardan bir tanesi de tedavi gördükleri merkezlerde yaşadıkları iletişim sorunu.

Hastalarımızın bizimle en çok paylaştıkları iletişim sorunlarını detaylandırmak gerekirse;

• Hastaların kendi klinikleri yani sağlık durumları ile ilgili detaylı bir açıklama yapılmadan hemen tedaviye alınmaları,
• Merkezlerde uygulanan ve hastaya uygulanacak tedavi protokolleri hakkında yeterince ve anlaşılır bir dilde bilgi verilmemesi,
•  Hastaların tedavisi olumsuz sonuçlandığında, hasta o veya bu sebeple tekrar tedavi düşünmediğinde veya tedavisini ötelemek zorunda kaldığında, tedaviye başladıkları zamandaki ilginin olmaması,
• Olumsuz sonuçlanan tedavi ile ilgili açıklama yapılmaması, ya da hastayı bu olumsuz sonuca hiç hazırlamadan direkt ve basit bir söylemde bulunarak bildirilmesi olarak söyleyebiliriz.

Bahsettiğimiz bu sorunlardan dolayı hastalar kendilerini yalnız, tedavilere ve tedavi uygulayan merkezlere karşı güvensiz, suistimal edilmiş olarak hissettiklerini ifade ediyorlar. Tabi ki her merkez için bu geçerli değil. Ama ortada ciddi bir iletişim sorunu var. Bu sorunların merkezler tarafından görmezden gelinmemesi, kabul edilip, çözüm odaklı çalışılması ve çok basit önlem ve çözümlerle hem kendi merkezlerine faydalı olacaklar, hem de hastalarla birlikte tedavi sürecine katkı sağlayan iletişim içerisine gireceklerdir. Hastalar mahrem ve özel bir tedavi sürecinden geçtikleri için hassas olabiliyorlar. Hastaları anlamaya çalışmak, empati kurmak ve manevi destek vermeye çalışmak, hastaların tedavi süreçlerini de ben bir hasta olarak olumlu etkilediğini düşünüyorum.

Sebahat ŞENER

Çip Bebek

Çağrı Merkezi Yetkilisi